İnsan, evvela Rabbinin halifesi olarak
ün salmalıdır. O’nun sınırlarına riayet edilerek geçirilen hayat, insanın
kazançlı çıkmasına sebep olacaktır.
Allah Azze ve Celle’nin isimleri,
insanın fıtratına-özüne nakşolunmuştur. İnsan, kendini bu isimlerle
tanıyabilir-tanımlayabilir. Fıtratına, yaratılışına uygun yaşayabilmesi için el
esmaül hüsna’yı içtenlikle özümsemelidir insan.
İnsan, kendine en büyük ve en ezeli
düşman olarak şeytan aleyhillane’yi bilmelidir. Şeytanın düşmanlığına karşılık,
o da, ona doğru/karşı düşmanlık beslemeli ve düşman kesilmelidir. Düşmana karşı
sessiz kalıp pısırık davranmayıp onu alt etmenin çarelerini bulmalıdır insan.
O, ilk olarak insanların ilklerini (Hz. Adem ve Havva Validemiz) kandırmış ve
ayaklarını kaydırıp Rablerine karşı mahcup etmiştir onları.
İnsan, hayatının ışığı ve rehberi olan
Allah Teala’nın kelamı Kur’an’la buluşmayı-anlaşmayı bilmelidir. Kur’an,
anlaşılmak ve yaşanmak için gönderilmiştir. Toplumun genelinde yaygınca uygulanan,
okumayı “sadece yüzünden okumak” olarak anlama-uygulama algısını
değiştirmelidir. Ve insan, bunun şuurunda olarak hayat sürmelidir.
İbadetleriyle hayatını anlamlandırmayı,
renklendirmeyi de bilmelidir insan. Özellikle de namazına dikkatler üstü dikkat
etmelidir. Zira namaz, aşırılıklardan ve kötülüklerden alıkoyar insanı,
hakkıyla ikame edeni.
Allah Teala, insana ilim ve hikmet gibi
nurlar bahşetmiştir. İnsan, o nurlarla yürümelidir. Onlarla nurlandırmalıdır
hem çehresini ve hem de çevresini.
İnsandan tevbeli olması istenmiştir.
Çünkü o, eksiktir, acizdir ve hataya meyillidir. Hatasız kul olmaz ya, işte o
kul tevbesiz de olmamalıdır. Ayrıca pişmanlık yaşamalıdır yapıp ettiklerinden
ötürü.
İnsanı, Rabbi katında kıymetli-değerli
kılan duası vardır bir de. Dua, Rabbiyle dertleşmesidir insanın. İnsan, dertsiz
olamayacağına göre duasız da kalamaz. Derdini Rabbine sunmayı bilmelidir; yani
dua etmelidir insan, dua demetlemelidir.
Donanım sahibi olarak yaşamak yakışır
insana. Bilgiye önem vermelidir. Bilmek, yani ilim sahibi olmak insan için bir
erdemdir. Bu erdemi sahiplenme ve taşıma cesaretini gösterebilmelidir insan.
Allah Azze ve Celle’yi hesaptan
çıkarmadan, unutmadan hayatının her zerresinde ve her anında olduğunu
hatırlayarak ayakta durmalıdır insan. Akıl gibi büyük bir nimete malik
olduğunun farkıyla Rabbiyle olmayı öğrenmelidir.
İnsana kocaman bir hazine olarak
sunulmuş olan zaman, yani ömür, insan için paha biçilmez bir değerdir. İnsan
zaman bilinciyle yaşamalı ve ömrüne sahip çıkmayı başarabilmelidir.
Rabbanî bir şahsiyet olabilmek için,
vahyin ön gördüğü ilkelerle hareket etmelidir insan. Şeytanî hiçbir vasfı
taşımamalıdır. Ve özellikle de insanlara karşı kibir yüklü olmak, büyüklenmek
affedilmez bir günahtır bir insan için. Aynı zamanda da şeytanî bir
davranıştır, hastalıktır bu. Bu durumdan uzak durmalı ve acizliğini
hatırlamalıdır insan.
Toplumsal, kapanmaz bir yara olan ve
sadece söyleyenini etkilemekle kalmayan kor bir alevdir yalan! İnsan,
olabildiğince berî durmalıdır yalandan. Sonucu ve pahası ne olursa olsun asla
ve asla yalana yeltenmemelidir. İlk yalanı ve dolandırıcılığı şeytan
aleyhillane yapmıştır. Onun adımlarını izlememelidir insan.
İnsanın kendisi için belirleyeceği en
önemli ve öncelikli şiarlarından birisi de ölçülü, dengeli ve adaletli davranmasıdır.
Hırs, öfke ve çekememezlik gibi insanî ilişkileri ve insanlar arasındaki huzuru
bozmaya kasteden davranışlar, insanî bir özle bağdaşmayan davranışlardır. İnsan
alırken, satarken, konuşurken, tartışırken hep ölçülü, dengeli, adaletli,
hakka-hukuka dayalı tavırlar sergilemeyi bilmelidir.
İnsan, sözüne sadık, ahdine vefalı ve
güvenilir olmayı mühim bir kişilik olarak görmeli/kabul etmelidir. Vefalıların
en vefalıları şüphesiz Allah ve Rasulüdür. İnsan da, Allah’ın halifesi
olmasından ötürüdür ki, en vefalı olmalıdır. Kaybetmeye, unutmaya, önemsememeye
değil; kazanmaya, sevmeye, hatırlamaya kucak açmalıdır insan. Hatırlayan
hatırlanır; seven sevilir. İnsan, hep hatırlamalı ve hep sevip sevdirmelidir.
Kendisine emanet edilenleri koruyup gözetmeli, verdiği sözlere ve yaptığı
anlaşmalara sadık kalmalıdır insan. Asla yarı yolda koymayan ve daima yol açıp
yol bulan, yol bulduran olmalıdır.
İnsan, iyi olan ve iyi için gayret sarf
edendir. Kötüyü ve kötülükleri yok etmenin savaşımını vermekle mes’uldür.
Kendisinin iyi olması ve iyi olarak kalması yetmez, iyilik furyası
oluşturmalıdır insan. Ve kötülüğün/münkerin kökünü kurutmalıdır. En büyük derdi
ve amacı bu olmalıdır insanın.
Cehd ve gayret sahibi olarak hayatın her
karesini imar etme sevdasında olmalıdır insan. Cihad, Rabb yolunda fedakarlığın
adıdır. Eğer cihad etmiyorsa ve mücahit değilse insan; korku, uyuşukluk,
paslanmışlık ve onursuzluk baş gösteriyor demektir. Allah Teala’nın gönderdiği
tüm elçiler, birer cihad ehlidirler. İnsan, onların örnekliğinde yaşamalıdır,
yaşlanmalıdır.
Güzel bir yaratılışla yaratılan insana,
güzel sözler söylemek ve güzel işler yapmak düşer. Tüm güzellikler ve özellikle
de güzel sözler Allah Teala’ya yükselir. İnsanın her şeyi güzel olmalıdır ve
güzellikler salmalıdır her bir yana. Güzel düşünmeli, güzel yazmalı, güzel
söylemeli, güzel giyinmeli, güzel anlatmalı ve güzel yaşamalıdır insan.
İnsan iyidir, güzeldir ve hayırlıdır.
İnsan, fıtratına uyandır; fıtratına uygunca yaşayandır. İnsan, iyi düşünür, iyi
konuşur ve iyiyi yaşar. Yine insan, güzel düşünür, güzel konuşur ve güzelce
yaşar.
Ve insan, hayırlıdır. Hayrı yaşar ve
hayırlı yaşar. Düşüncesinde, konuşmasında ve tüm eylemlerinde hayır kokusunu
yayar yeryüzüne, cümle insanlığa.
Hasıl-ı kelam, insan ekber olan Allah’ın
halifesi ve Hakkın-Hakikatin şahididir.
Kıymetli ağabey Nezir ERGENÇ, İNSAN
isimli bu yeni eserinde[1]
bunları ve daha fazlasını konu edinerek okuyucularının dikkatlerini cezp etmeye
çalışmış. Akıcı bir üslup, sade bir dil, dikkat çekici başlıklar ve ibret
verici örneklendirmelerle tek solukla kendini okutan bir eser çıkarmış ortaya
yazar. Yediden yetmişe her yaştan insanın okuyup anlayacağı özellikte olan bu
çalışma, 92 sayfa olmasından dolayı da sıkıcı ve boğucu bir havadan kurtarıyor
okuyanını.
Nezir ERGENÇ’in kaleminden insanı
tanımak farklı olacak kanaatindeyim. Her insana tavsiye olunur.
Kitabın Adı: İNSAN –İyi İnsan, Güzel
İnsan, Hayırlı İnsan-
Kitabın Yazarı: NEZİR ERGENÇ
Yayın Evi: ÇIRA
Yayın Tarihi: NİSAN-2012
Yayın Yeri: İSTANBUL
Sayfa Adedi: 92
[1] Yazarın 2009 yılında
İstişare Yayınlarından “Muhammed Rasulullah” ve 2011 yılında da Meneviş
Yayınlarından “Önce ve Sadece ALLAH Vardı” isimli iki eseri daha mevcuttur.