10 Temmuz 2007 Salı

İslam Ve Hareket

Yeni bir soluk ve köklü bir hareket kuşanmanın vakti geldi; geçiyor bile.

Bir harekete, nitelik olarak, İslami Hareket diyebilmemiz için şu üç özellik taşınması gerekiyor:

- İslam kaynaklı olmalı.
- Muhalif olmalı.
- Örgütlü-Organik olmalı.

Şimdi, bu özellikleri tek tek ele alalım.


İSLAM KAYNAKLI OLMALI

Bir oluşumun, bir hareketin İslamî olabilmesi için Kur’an ve Sünnet kaynaklarından neşet etmesi gerekir. Yolunu doğru çizebilmek ve yanlışlara sapmamak için başat husus budur.

İslam’ın kaynağını incelemeyen hiçbir uğraş Hakk katında değer arz etmez ve galip gelemez. Heybesine bu köşe taşlarını koymadan yola çıkan boşa gayret sarf etmiş olacaktır.

Yol haritası (İslam adına) çizecek olanlar, geniş bir perspektiften yolun iniş-çıkışlarını, olur-olmazlarını, fayda-zararlarını… ince eleyip sık bir dokuyuş yöntemiyle değerlendirmeleri gerekir. Öncekilerin dediği gibi: “Tedbirini alıp Takdiri Allah’a bırakmak” lazım. Ve, bunların hepsini yaparken/oluştururken Kaynaktan asla ayrılmamak/sapmamak icap eder.


MUHALİF OLMALI

Mezkur oluşumun, hareketin tutunması gereken muhkem dallardan birisi de, muhalifliktir. Muhalif damarı olmayan hiçbir (İslamî) hareket kendini boşa yormamalıdır.

Yeni bir söylem/eylem geliştiriyorsanız; bu yeni olan, öncelikle tedavüldekilerden farklı ve boşluk doldurucu olmalıdır. Eğer bir şeyi yok ediyor, yıkıyor, deviriyorsanız yerine alternatifini oluşturup koymanız gerekir. Yoksa yaptığınız yıkımın hiçbir faydası olmayacaktır. Hatta, zararları zuhur edecektir. Çünkü, yürürlükte olan ve artısıyla eksisiyle kabullenilip sahiplenilen şeyin, bu durumda daha fazla kabul edilme olasılığı doğar.

Alternatifsiz yola çıkmak, azığın tuzunun eksik olduğunun nişanesidir.

Kabullerin ve redlerin maslahatını iyi bir süzgeçten geçirmek gerekiyor. Eğer bir kabulünüz varsa ve yeni bir ses geliştirip hayatlandırmak istiyorsanız, muhakkak karşı duruşlu olmanız gerekmektedir.

Mevcut olanın farklısını oluşturmak demek; öncekinin aksine ve üstüne, daha nitelikli ve olanaklı bir durum sunmak arz eder.

Statükocu değil, üretken olunmalıdır.

Varolanla yetinmemeli, varolanın üstüne dahası’nın yolları aranmalıdır.

Statik değil, dinamik olmalıdır.


ÖRGÜTLÜ-ORGANİK OLMALI

“İçinizden, iyiliği emredip kötülükten uzaklaştıran bir topluluk bulunsun.” emr-i ilahisi mucibince strateji belirlemek ve ümmetliği bu hareket mantığı çerçevesiyle değerlendirmek gerekir.

‘Tarihte her hareket, bir kişinin ayağa kalkmasıyla başlar’ denilir. Evet doğrudur; bu sözü alıyoruz ve üzerine şunu ekliyoruz; Bir kişinin ayağa kalkmasıyla başlar ve başka katılımlarla vücud bulup anlam kazanır. Tek kişinin yaptığı şeyler ne olursa olsun; ferdi olarak kalır ve ferdi anlam bulur. Lakin, organik olarak kuşanılan anlamlar ve sahiplenilen değerler, ideal olan kaygıların filizlenip dal-budak meyvelenmesini sağlar. Tarih, bunun örnekleriyle doludur. Tarihi vesikaların üstüne yeni çaba ve üretim mahsullerini ekleyerek daha bir muhteva kokan iklimler yeşertmek gerekir.

Kimsesi olmayan, yetim kaygıların, bir anlam ifade etmeyeceği tarif etmeye gerek olmayacak kadar mûbin bir olgudur.

Tasarılar, birlikte, azimle, farklı yürek frekanslarının birleşmesiyle anlam ve hayat bulur.

Hiç yorum yok: