22 Mayıs 2010 Cumartesi

İNCE DOKUNUŞLAR!

Sessiz bir yürek, her gündönümünde bir kaygıya düşürür kendini. Issız ve sızısız bir kuytu arar. Lakin onun yatağı apaçık ve meydanın orta yeridir. Bu böyledir.
***

Dua etmek için çok sebebimiz var. En önemlisi de, Rabbimizin icabet etmek için beklemesi. Ve nezdinde bize, dualarımız nispetince değer vermesi, rahmet etmesi.
***

Zihni geniş, tahayyülesi derin, muvazenesi sürgit ileriyi gözetleyen kullar, iyiliğin, kardeşliğin, dostluğun ve güzelliğin müntesibidirler. Ne mutludur onlara.
***

Genişliği kıtalar boyu, muhtevası ölçüye sığmaz bir anlayış ve feraset iklimini yeşertmek, cümle kaygı ehlinin ideali olmalı. Birbirimize yar olmak zorundayız.
***

Yarın, hatta yarına kalmadan ölecekmiş gibi bir ömür sürdürme bilinci, kimlerin hesabında kaldı acep? En yakınımız ve en yakınımızda olan ölüm, bizi diriltmeli.
***

Mevsim değişir, toprak ıslanır. İnsan canlanır, iklim gürleşir. Güneş, batı yuvasına doğru adımlanırken, diğer güne doğacağının haberini kızıllaştığında anlatır.
***

Kişi, ancak kendisidir. Başkası olan ya da olmaya çalışan kaybolmuş demektir. Mukallid şahsiyetler, özgün ve özgür bir dünya kuramazlar kendilerine ve çevrelerine!
***

Sevdalıysa eğer bir insan, evvela kitabına ve önderine kilitlenmelidir. Öyle anahtar çözümler sunmalıdır ki idraklere; günler, aylar ve yıllar eskitememelidir.
***

Rol yapmadan ve maske takmadan insanlarla münasebetlerini sürdürebilenler, belki de en büyük erdemi yakalamışlardır. İnsan, nisyandan uzak durmanın yolunu bulmalı.
***

Heyecan göğerir suskunlukların ve boş vermişliklerin üstüne. Yeter artık! Kendimizi bilmenin ve kendimize gelmenin vaktidir bu an. Aksa bizi çağırır, icabet nerede?
***
Ayetlere dönmeli artık insan; ayetlere düşmeli, ayetlerle düşünmeli... Ve ayet ayet, sure sure yürümeli... Aklını kalbinin derinliklerine doğru, usulca süzmeli.
***
Dünyada olup “dünyadan” olmama düsturunu bilinç olarak yerleştirmek gerek, dünyaya tamah eden hasta zihinlere. Üç günlük fanilikler uğruna, ebediyeti yakmamalı.
***

Bir ufak can olarak gözlerini ve yüreğini açar dünyaya insan. Görebildikleri ve sevebildikleriyle hayatı tanır. Dönüşü olmayan ve ölümle sonlanan bir ömrü kuşanır.
***

Özlemlerimiz, özneleştiğimizde anlamını bulur. Zihinlerimiz/ beyinlerimiz/ yüreklerimiz esaret solurken, bizlerin özgürlük düşlemesi, havanda su dövme misalidir.
***

İradeyi veren ALLAH cc, ona yön tayin eden insandır. Ne murad ettiyse insan, o ona irad olunur. Süratle geçmek için sırat'ı, kuşanmalıdır insan Nebevî Siret'i.
***

Her görülenin ardında, bin görünmeyen vardır. Kişi, göründüğünün nice misli, görünmediğiyle yaşar. Görmek için dönmek gerek. Ve bütün körlükleri yere sermek…
***
Bugünü düşünen, bugün için kafa yoran, bugünün sorunlarına çözüm arayan/çözüm teklifleri sunan, dünü unutmayan ama dünde kalmayan, kaygı ehli Ümmet'e muhtacız.

Hiç yorum yok: