3 Ağustos 2012 Cuma

Ali Ünal da yazmıştı, Muhammed Esed de.


            İki kitap var şimdi elimin altında. İkisi de Mekke diyor, Yol diyor. Mekke bir yol mudur? Yoksa yol bir Mekke midir? Seçmesi fazla zor gibi gözükmese de, bu soruların cevaplarını kitaplarımıza bırakmak en sağlıklıcası.

Ali Ünal muhterem der ki; Mekke Resullerin Yolu. Tüm Resullerin ortak durağı. Her Resulün çağrı macerası gelip Mekkede düğümleniyor. Mekke bir sembol. Yolun anlam coğrafyasının ana hatları Mekkeden başlıyor.

Kitapta bütün Allah elçilerinin Mekke merkezli davet günleri konu edilmektedir. Bazılarınınki ise mecazen dillendirilmektedir. Misalen, Yusuf ve Musa Peygamberler Mısır diyarının sakinlerindendirler. Kimi Peygamberlerin yolu direkt kesişir Mekkeyle, İbrahim as. ve Muhammed sav. gibi; kimisininki ise en direkt yolla kesişir.

Eserde konu ağırlığı Muhammed aleyhisselam’ın Mekke dönemi hayatıdır; her ne kadar son bölümlerde Medineden de söz edilse de, bu Mekke yoğunluğu kadar değildir. Vel hasıl Mekke, Allah azze ve celle’ye kulluğa daveti sevda edinen Resullerin en kadim ve her daim beldesidir.

Muhammed Esed, Mekkeye Giden Yol deyip de rotasını Mekkeden yana çevirirken, aslında ne büyük bir tercihin kollarında olduğundan habersiz değildir. 1932 yılının güzünde Arabistan içlerinden başlayan, Arab yol arkadaşı Zeyd ile geçen ve yirmiüç günün sonunda Mekkede noktalanan bir yolculuk... Muhammed Esed için, asla unutulup üzeri kapatılacak basit bir hatıra değildir yolculuk boyunca yaşadıkları. Önceleri sadece kendi özeline girdiğini düşündüğü bu yolculuğunu; sonraları Batılıların, İslam ve Müslümanlar hakkındaki yanlış ve insafsız bilgilenmelerinden ötürü genele yaymanın daha doğru sonuçlar getireceğine inanır.

Seyahati boyunca nelerle ve kimlerle karşılaşmaz ki! Suud Kralıyla mı dersiniz, nice Şeyhlerle mi dersiniz, pek çoğunun adını ilk kez duyduğu şehirler ve şehir insanları mı dersiniz? O sıralar Esed’in Pakistan’ın Birleşmiş Milletler Temsilciliğini yapması, böylesi seferlere çıkmasına avantaj sağlamıştır kendisine. Hele Sahabe neslinin son muhaddis ve müfessirleriyle tanışıp bilişmesi onun için çok büyük kazanç olmuştur. Ve belki de Kur’an Mesajını yazmayı hak etmiştir böylece.

Kur’an Mesajı- Meal Tefsir, Yolların Ayrılış Noktasındaki İslam, İslamda Yönetim Biçimi, Sahih-i Buhari: İslamın İlk Yılları isimli eserleriyle bizler tarafından tanınan yazarımız Esed, Mekkeye Giden Yol isimli mevzu bahis eserini yazmak için de Birleşmiş Milletlerdeki işinden ayrılır. İşinden ayrılır evet ama, bizleri de bu denli lezzetli bir eserle miraslandırır.

Bu iki eserden ve özellikle de Mekkeye Giden Yol’dan sonra aklımıza Malcolm X geliyor her nedense. Onun yolu da Mekke’de aslına rücu etmişti öyle ya! Selam olsun herbirine...

Hani Ömer abi Vahyin Kalbi olarak vasfedip Geleceğiz-Döneceğiz diyordu ya; işte şimdi tam sırası Ona doğru bir kuş olup uçmanın ve sokaklarında usulca süzülmenin...



Bu yazı 03.08.2012 tarihinde www.dunyabizim.com da yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok: